MKÜ Rektörü Prof. Dr. Şerefettin Canda, 5 Temmuz 1938 tarihinin, dönemin şartları gereği kısa bir süre de olsa Misak-ı Milli sınırlarının dışında kalan Hatay’a Türk askerlerinin Payas ve Hassa üzerinden giriş yaptığı önemli bir gün olduğunu söyledi.Türk Askerinin İskenderun üzerinden Hatay’a girişinin 71. yıldönümü dolayısıyla Antakya’da Atatürk Anıtına Üniversite öğretim üyeleri ve öğrencilerle çelenk koyan MKÜ Rektörü Canda kutlama mesajı yayınladı. MKÜ Rektörü Şerefettin Canda, “Mustafa Kemal Paşa’nın veciz bir şekilde ifade ettiği gibi “Kırk Asırlık Türk Yurdu” olan Antakya ve havalisi I. Dünya Savaşı sonrasında Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. İşgalciler halka zulüm ve şiddet uygulamaya başlamıştır. Buna karşılık bölge halkı bu baskı ve zulme karşı hemen silahlanarak mücadeleye girişmiş, işgalci düşmana karşı ilk kurşun 19 Aralık 1918’de Dörtyol’da atılmıştır. 20 Ekim 1921’de Türkiye ile işgalci Fransızlar arasında imzalanan Ankara Antlaşması ile; Suriye ile birlikte Antakya, İskenderun ve havalisi Türkiye sınırları dışında kalmıştır. Lozan Barış görüşmeleri sırasında Sancak Bölgesi için çetin bir mücadele veren Mustafa Kemal Paşa bölgeyi kurtaramamış, ancak buradaki Türklere bazı kültürel haklar sağlamıştır. Ayrıca Fransız temsilciye de “Bir gün burayı geri alacağız” diyerek amacını açık bir şekilde ifade etmiştir” şeklinde görüşlere yer verdi. Rektör Canda, Mesajına şöyle devam etti: “1936 Yılına gelindiğinde Fransa, mandası altında bulunan Suriye’ye bağımsızlık vereceğini ilan edince, Türkiye de önce Fransa ile görüşerek, daha sonra da Milletler Cemiyeti’ne başvurarak İskenderun Sancağı’na bağımsızlık verilmesini istedi. Mustafa Kemal Atatürk 1 Kasım 1936’da TBMM’yi açış konuşmasında, sancak meselesine verdiği önemi bütün dünyaya ilan etmiş ve ertesi gün de bölgeye “Hatay” adını vermiştir. Milletler Cemiyeti Konseyi’nde Sancak (Hatay) konusunda yapılan görüşmeler neticesinde 27 Ocak 1937’de İskenderun Sancağı (Hatay)’ın bağımsız bir devlet olmasına “oy birliği ile” karar verildi. Hatay Millet Meclisi’nin seçimleri sürecinde Sancak’ta olayların çıkması Fransız yöneticilerin ve Suriye yanlılarının Türkiye’ye cephe almaları, M. Kemal’i üzmüş: “Hatay benim şahsi davamdır” diyerek konuya verdiği önemi vurgulamıştır. Nitekim ağır hasta olmasına rağmen 19 Mayıs 1938’de Mersin’e, oradan da Adana’ya geçmiştir. Hastalığına rağmen ısrarla bölgede kalması üzerine Fransa çözüm için söz vermek durumunda kalmıştır. Atatürk ancak bunun üzerine Ankara’ya dönmüştür. M. Kemal Atatürk’ün bu seyahatinden belli bir süre sonra Türk Fransız askeri antlaşması gereği, Albay Şükrü Kanatlı komutasındaki Türk Alayı, Hassa ve Payas üzerinden 5 Temmuz 1938 günü Hatay’a girdi. 5 Temmuz günü Hatay halkı hasret kaldığı Türk ordusunu bağrına basarak, coşkulu bir şekilde karşıladı ve Hatay halkı orduya kavuşmanın sevincini yüzlerce kurban keserek gösterdi. Çünkü Anavatan hasretiyle yanan halk, o güne kadar böyle bir coşku yaşamamıştı.”Türk askerinin Hatay’a girmesi seçimlerin huzur içinde yapılabilmesini sağladığını da aktaran Canda tarihi süreci şöyle anlattı: “Huzur ve güven içinde yapılan seçimler sonucunda 40 milletvekili seçildi. Hatay Millet Meclisi, 2 Eylül 1938’de Antakya’da toplandı. Böylece bağımsız Hatay Devleti kurulmuş oldu. Hatay Millet Meclisi ve Hükümeti hızla örgütlenerek örnek bir Cumhuriyet yönetimi ve örnek bnir Türk devleti oluşturdu. Bu süreçte Türkiye ile Fransa arasında görüşmeler devam etti ve 23 Haziran 1939’da Hatay’ın Türkiye’ye katılımını sağlayan bir antlaşma imzalandı. Bu Antlaşma üzerine Hatay Millet Meclisi 29 Haziran 1939’da oy birliği ile kendi varlığına son verip Türkiye Cumhuriyetine katılma kararı aldı. 23 Temmuz 1939’da Hatay 63. il olarak ve kayıtsız-şartsız anavatana katıldı. Böylece, işgalle Anavatanından ayrı düşen Hatay tekrar yurduna kavuşmuş oldu. Bu mutlu gün dolayısıyla başta büyük önder Atatürk olmak üzere Hatay konusunda çaba harcayan devlet adamlarımızı, komutanlarımızı, kahraman askerlerimizi, tüm şehit ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.”