(Antioch/Antiocheia, Daphne, Seleucia Pieria) deprem sonrası “kurtarma kazıları” yapılmalı
Antakya ve çevresi, olağan üstü doğası, coğrafyası, ılıman iklimi, verimli toprakları, konumu, çok değerli antik varlıkları yanı sıra, antik çağlardan beri, birçok büyük deprem olmuş, çok bilinen fay zonları üzerinde yer alan bir bölgedir (Harita 1,2).
“Doğunun kraliçesi” olarak tanımlanan Antakya yakın çevresinde, antik çağın “bilinen” ve dünyanın “izleminde” olan, şu 3 antik kent bulunmaktadır: Antioch/Antiocheia, Daphne ve Seleucia Pieria.
Bu nedenle, deprem sonrası işlemlerde, olabildiğince bu “antik kentlerin kurtarılması” da dikkate alınmalıdır. Çünkü bu antik kentlerde bulunacak yeni yapıtlar, mozaikler, bilgiler, sanat değeri yanı sıra, tarihin bilinmeyenlerinin açıklanması açısından da çok değerlidir.
Antakya, Anadolu, Mezopotamya ve Güney Suriye’yi birbirine ve Akdeniz’e bağlayan yolların kavşağındaki konumu nedeniyle stratejik bir yerde olup, Roma ve İskenderiye’den sonra Roma İmparatorluğu’nun üçüncü önemli kentidir.
Ölüdeniz-Kızıldeniz Fay zonu
Bu bölge Kızıldeniz, Ölüdeniz, Asi vadisi ve Amik ovasını da içine alan ve bölge için önemli olan, Ölüdeniz-Kızıldeniz Fay zonu üzerindedir.
Ayrıca, bu fay zonu, kuzeye doğru Doğu Anadolu fay zonu ile İskenderun körfezinde Kıbrıs fay zonunun etkisi altındır.
Harita 1. Antakya, Defne, Samandağ çizgisinde, Akdeniz’e doğru giden deprem zonu ve burada yer alan antik kentler: Antioch, Daphne, Seleucia Pieria (1).
Harita 2. Hatay İli, İskenderun körfezi, Amanos dağları, Amik ovası, Asi ırmağı, Antakya ve ilçeleri ve komşulukları.
Güncel depremler
Son günlerde, Antakya ve çevresinde aşağıda bildirilen ve birbirine yakın günlerde gerçekleşen 3 büyük deprem yanı sıra, çok sayıda daha küçük şiddetli depremler görülmüştür:
Hatay il merkezi olan Antakya ile uzaklıkları, Defne’nin 3 km, Samandağ’ın 23 km, Defne ile Samandağ’ın uzaklığı da 28 km. dir.
Kahramanmaraş depreminden (06 Şubat 2023) (Pazarcık, saat 4.17, büyüklük 7.7, Elbistan, saat 13.24, büyüklük 7.6) sonra, Hatay depreminin (20 Şubat 2023) meydana gelmiş olması, yıkıcı etkisini arttırmıştır (Harita 1).
06 Şubat 2023 günlü ilk depremde (Kahramanmaraş depreminde), Hatay merkez ve ilçeleri (Antakya, İskenderun, Defne, Samandağ, Kırıkhan, Kumlu, Arsuz vb), büyük ölçüde yıkıma uğramış, 20 Şubat 2023 günlü Hatay depreminde değişik düzeylerde yeni “yıkımlar” olmuştur (4), “6 vatandaşımız yaşamını yitirmiş, 562 kişi de yaralanmıştır”(5).
Hatay’da, son günlerde görülen bu depremlerde, MKÜ Hastanesi ve Fakülte binaları sağlam olarak ayakta kalmıştır (6).
Toplamda, AFAD’ın (24 Şubat 2023) verdiği bilgilere göre, depremlerde canını yitiren toplam vatandaş sayısı 44 bin 218’dır (7).
“Doğunun kraliçesi”
“Yüzyılın kazısı”
Princeton Üniversitesi, Princeton Sanat Müzesi, Fransız Ulusal Müzesi, Baltimore Sanat Müzesi, Worcester Sanat Müzesi (1932-1939)
Hatay arkeoloji Müzesi
Fotoğraf 1. Yakto (Gümüşgöze) Mozaiği. Fransız arkeolog Claude M Prost tarafından, 1932 yılında, Defne’nin Yakto (Gümüşgöze) köyünde 1932 yılında yapılan kazıda bulunmuştur. Hatay Arkeoloji müzesindedir.
Fotoğraf 2. Defne:,Menander evi “Apollo ve Daphne mozaiği”, Antakya Kazı Komitesi, Princeton Üniversitesi. Fotoğraf: Bruce M. White. https://artmuseum.princeton.edu/story/antioch-through-ages
Fotoğraf 3. Seleucia Pieria, Villa tabanında bulunan moziak.
Fotoğraf 4. Görüntüler Princeton Üniversitesi Sanat Müzesi ve Sanat ve Arkeoloji Bölümü. In March 1932, Princeton archaeologists began a dig in Antioch, Syria, that would turn up some 300 ancient Roman floor mosaics, some of which now reside in the Princeton University Art Museum and McCormick Hall.(Courtesy Princeton University Art Museum. Roman, Mosaic: birds in rinceau, 526–540 A.D., Stone, h. 113.5 cm., w. 206.3 cm., d. 10.0 cm. [44 11/16 x 81 1/4 x 3 15/16 in.], Gift of the Committee for the Excavation of Antioch, y1965 227.) https://paw.princeton.edu/article/slide-show-images-antioch
Fotoğraf 5. Princeton kazısı sekiz mevsim boyunca gerçekleşti ve II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle kesildi. (Field Defter Fotoğraf, Nezaket Sanat ve Arkeoloji Bölümü)The Princeton excavation took place over eight seasons and was cut short by the outbreak of World War II. (Field notebook photo, courtesy Department of Art and Archaeology) https://paw.princeton.edu/article/slide-show-images-antioch
Fotoğraf 6. Yüzyılın kazısı: Newspaper accounts at the time called the archaeological work at Antioch the “dig of the century.” (Field notebook photo, courtesy Department of Art and Archaeology) https://paw.princeton.edu/article/slide-show-images-antioch
Fotoğraf 7. Antakya’daki mozaikler, yetenekli sanat ve ayrıntılı geometrik desenlere sahipti. Mosaics in Antoich featured skillful artistry and elaborate geometric patterns, providing a glimpse of Roman art from the period. (Field notebook photo, courtesy Department of Art and Archaeology) https://paw.princeton.edu/article/slide-show-images-antioch
Fotoğraf 8. Yapıştırılmış bez ve tahtalar, ahşap direkler, beton ve çelik takviyeleri kullanarak, arkeologlar mozaik panellerini alandan çıkardı. Using glued cloth and boards, wooden poles, concrete, and steel reinforcements, archaeologists removed scores of mosaics from the site. (Field notebook photo, courtesy Department of Art and Archaeology) https://paw.princeton.edu/article/slide-show-images-antioch
Fotoğraf. 9. Birkaç kurum, Louvre, Worcester Sanat Müzesi, Güzel Sanatlar Müzesi, Boston ve Baltimore Sanat Müzesi gibi Antakya mozaiklerini aldı. Several institutions received Antioch mosaics, including the Louvre, the Worcester Art Museum, Museum of Fine Arts, Boston, and the Baltimore Museum of Art. The following images are from the Princeton University Art Museum collection. (Field notebook photo, courtesy Department of Art and Archaeology) https://paw.princeton.edu/article/slide-show-images-antioch
Fotoğraf 10. Sarhoş Dionysos. Hatay Arkeoloji Müzesi.
Fotoğraf. 11. Paris’in Kararı. Judgement Paris Antioch Louvre Museum.
Prof. Dr. Atama Demir (1938, İzmir, Karşıyaka-24 Mayıs 2017, İstanbul) 1938. 1957’de girdiği Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümünü 1963’te bitirdi. GSA Bina Bilgisi Kürsüsü ve Mimari Proje Asistanlığına atandı, 1974’te Doçent ve 1988 yılında da Profesör oldu.
Doçentlik tezinin konusu, “Antakya Eski Konut Yerleşmesi Üzerine Bir İnceleme”dir.
Güzel Sanatlar Akademisi, (GSA) Bina Bilim Dalı öğretim üyesi olan Prof. Dr. Ataman Demir “Çağlar İçinde Antakya” kitabını yazarak Antakya’nın kültürel yaşamına önemli bir katkı yağmıştır (11).
Prof. Dr. Ataman Demir, Doğu’nun Kraliçesi Antakya konusunda 50 yıl (1967 – 2017) çalışmış, İskender ve Seleukoslar’dan günümüze ulaşan kültür izlerini, bilimsel yöntemlerle, “Doğunun Kraliçesi Antakya”’nın kesintisiz 23 yy süren öyküsünü yazmış ve günümüze ışık tutmuştur (Fotoğraf 12).
Fotoğraf 11. Çağlar İçinde Antakya kitabı ve yazarı Prof. Dr. Ataman Demir.
“Yitik Kent Antakya”
“Doğunun Kraliçesi”“Antik Antakya” (Antioch, Daphne, Seleucia Pieria) gün yüzüne çıkarılabilir mi?
Princeton Üniversitesinin kazıları (1932-1939)
ABD’de,
Avrupa
Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Bölümü
Sonuç olarak;
Bölgede ağır yıkıma yol açan depremlerin oluşturduğu koşullarda yapılması gereken, güncel öncelikli çalışmalar yanı sıra;
Yeni kurulacak Antakya’nın depremlerden korunması,
Antik Antakya’nın gün yüzüne çıkarılması;
——————————————
Kaynaklar
Teşekkür saygıdeğer hocam güzel bir çalışma devletin bütün hatayı bütün yetkileri size verse 0,05 TL si yenmeden yepyeni bir Antakya’yı yeniden oluşturabilirsiniz siz de o yetenek var Devletin yapacağı sizin gibi değerli insanları tespit Edip sorumluluk verip işin başına getirmesidir. Atatürk’ün de yaptığı buydu
Doğunun kraliçesi Antakya’nın yetiştirdiği güzide evlatlarından Prof. Dr. M. Şerefettin Canda, geniş araştırmalarınız ve büyük çabalarınızla ortaya çıkardığınız bilgilendirici, aydınlatıcı yazınız için sonsuz teşekkürler.
Dileğim,
Geçmişimizi, geleceğimize en iyi şekilde taşıyarak kurulacağını umutla beklediğimiz yeni yerleşim yerimiz güzel Antakya’mızın kuruluşunda bu güzel makaleniz yol gösterici ve aydınlatıcı olur.
Selam ve sevgiler.
Merkez Antakya ve çevresinde yer alan antik yerleşim yerlerini ve tarihi değerlerini çok güzel anlatan bir yazı.Umarım yapılacak yeni yerleşimler değerli kalıntıların çıkarılmasına engel oluşturmaz.Bu güzel yazısı nedeniyle sayın hocam prof dr Şerefettjn CANDA yı kutlarım.
Birbirinden kıymetli iki makale. Paylaştığınız için sonsuz teşekkür ederim. Tüm makalelerinizi okuyacağım. Hayatımdaki en güzel karşılaşmalardan biri oldu bugün. Sağolun. Varolun. Saygılarımla.